İtalya Güney Avrupa'da Akdeniz'e kıyısı olan bir yarımadadır. İsviçre Fransa Slovenya ve Avusturya ile komşudur. İtalya Avrupa'da 61.000.000 nüfusu ile Avrupa'nın en kalabalık 4 Ülkesinden biridir. Yüzölçümü 302,000 metrekaredir. İtalya'nın iklimi ılıman bir iklimdir. İtalya Roma İmparatorluğu’na ev sahipliği yapmış ülkelerden biridir. Dini inancı Hristiyan Katolik’tir. İtalya birçok kuruluşa üye ülkelerden biridir. G7, Avrupa Birliği, NATO, OECD, Birleşmiş Milletler, Dünya Ticaret Örgütüdür. Ekonomisi oldukça gelişmiştir.Turizm açısından da çok fazla turist alan ülkelerden biridir. İtalya'nın başkenti Roma’dır. İtalya 20 bölgeye ayrılmaktadır. İtalya'nın içinde Vatikan, San Marino ve İtalya 3 farklı ülke gibi düşünülebilir. İtalya'nın en turistik şehirler! Roma, Milano, Napoli, Palermo, Floransa, Bari, Venedik, Verona ve Pisa’dır. İtalya'nın resmi kabul edilmiş dili İtalyancadır. Ancak Ülkede İspanyolca Fransızca ve İngilizce ‘de konuşulan diller arasındadır İtalya'da yaşayan neredeyse nüfusun çoğunluğu Roma Katolik Kilisesi’ne bağlıdır. İtalya'ya son 80- 90 yıldır Kuzey Afrika ve Asya kıtasından da göçler olmuştur. Bu göçlerin sonucunda Müslüman ve Budist nüfusu da Avrupa'nın neredeyse en büyük gücü olan ülkelerden biri olmuştur. Sonradan 19. yüzyılda milliyetçilik akımı, sayısız savaşlar yaşamış 871yılında da ulusal bağımsızlığını ilan etmiştir ve şimdi İtalya cumhuriyetidir İtalya'da Kuzey kesimler daha çok kara iklimine hâkimdir, Deniz kenarları ve orta bölgelere doğru gelindiğinde tropikal bir iklim özelliği görülür. Ülkenin Güney sahil kesimlerinde ise Akdeniz iklimi görülmektedir. İtalya ekonomisi oldukça iyi durumdadır. İtalya dünyaya Mühendislik ürünleri, Tekstil ve Konfeksiyon üretim makineleri, nakliye araçları, kimyasal ürünler, küçük mineraller, metaller, ihraç etmektedir. İtalya ekonomisini ayakta tutan en güçlü kaynak ise Turizm, İletişim, Makine, Kimya, İlaç, Tekstil ve beyaz eşyadır. İtalya’n mutfağı ülkenin turizm kalkınması açısından önemli etkenlerden biridir İtalya’nın önemli yöresel yiyeceklerinden bazıları Risotto, pizza, Makarna ,Deniz ürünleri vb. İtalya'da ilköğretim eğitimi 6 yaşında başlar ve bir çok bilim sanat alanında üniversiteleri bulunur. Bu da turizminin ve gelişmiş bir ülke olmasına katkı sağlayan önemli etkenlerden bir tanesidir.
Venedik, Veneto bölgesinin başkentidir. 2009 yılında Venedik komününde 270.098 kişi yaşıyordu. Padova ve Treviso şehirleriyle birlikte oluşan Padova-Treviso-Venedik Metropolitan Bölgesi (PATREVE)'nin toplam nüfusu 1.600.000'dir. PATREVE herhangi bir özerkliği bulunmayan, sadece istatistiksel bir bölgedir.
Venedik ismi, MÖ 10. yüzyılda burada yaşayan Veneti halkından gelmektedir. Ayrıca şehir eskiden Venedik Cumhuriyeti'nin başkentiydi. Venedik "La Dominante", "Serenissima", "Adriyatiğin Kraliçesi", "Sular Şehri", "Maskelerin Şehri", "Köprülerin Şehri", "Yüzen Şehir" ve "Kanallar Şehri" olarak bilinir. Luigi Barzini The New York Times Gazetesi'nde Venedik'i "kuşkusuz bir insan tarafından yapılan en güzel şehir" ayrıca Times Online Gazetesi de "Avrupa'nın en romantik şehri" olarak tanımlamışlardır.
Roma, 2019 yılında 10,1 milyon turist ile dünyanın en çok ziyaret edilen 11. şehri, Avrupa Birliği'nde en çok ziyaret edilen üçüncü şehir ve İtalya'nın en popüler turizm merkezi olmuştur.1960 Yaz Olimpiyatları'na ev sahipliği yapan Roma, aynı zamanda Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Dünya Gıda Programı (WFP) ve Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) gibi Birleşmiş Milletler 'in çeşitli uzman kuruluşlarına ve Akdeniz için Birlik'in Parlamenter Meclisi Sekreteryası'na da ev sahipliği yapar. Önemli kuruluşların yanı sıra şehirdeki ünlü uluslararası markaların varlığı, Roma'yı önemli bir moda ve tasarım merkezi haline getirmiştir ve şehirde bulunan Cinecittà Stüdyoları birçok Akademi Ödüllü filmin seti olmuştur.
Turizm, Floransa'nın merkezindeki en önemli endüstridir. Nisan-Ekim ayları arasında turistlerin sayısı yerel nüfustan fazladır. Uffizi ve Accademia müzelerinin biletleri düzenli olarak tükenir ve büyük gruplar düzenli olarak Santa Croce ve Santa Maria Novella bazilikalarını doldurur. Uffizi ve Accademia giriş ücreti biletleri, ziyaretten önce çevrimiçi olarak satın alınabilir. 2010 yılında Travel + Leisure dergisinin okuyucuları şehri üçüncü favori turistik destinasyonları olarak seçti. 2015'te Condé Nast Travel okuyucuları Floransa'yı Avrupa'nın en iyi şehri seçti.
Euromonitor International tarafından yapılan araştırmaya göre, Avrupa‘da kültür ve tarihle ilgili turizme önemli miktarda para artan harcandığı sonucuna varıldı.
Floransa'nın büyüklüğüyle orantılı olarak dünyadaki en çok sanat eseri olan yer olduğuna inanılır. Bu nedenle, Uffizi gibi dünyaca ünlü müzelerin 1.93 milyondan fazla bilet satmasıyla (2014 yılında) kültür turizmi özellikle güçlüdür. Kentin kongre merkezi tesisleri 1990'larda yeniden yapılandırıldı ve tüm yıl boyunca sergiler, konferanslar, toplantılar, sosyal forumlar, konserler ve diğer etkinliklere ev sahipliği yapar.
Napoli, Floransa, Roma, Venedik ve Milano ile İtalya'nın başlıca turistik yerlerinden biridir.
2018'de 3,700.000 ziyaretçi ile, şehir, geçmiş on yılların güçlü turist depresyonundan tamamen çıktı (öncelikle bir sanayi kentinin tek taraflı hedefinden dolayı ve aynı zamanda 1980 Irpinia depremi ve atık krizi yüzünden metropolitan alanı kıyı merkezleri lehine İtalyan medyasının neden olduğu imaja verilen zarardan dolayı). Bununla birlikte, fenomeni yeterince değerlendirmek için, her yıl büyük bir turist diliminin Napoli'yi ziyaret ettiği, çevresindeki sayısız yerde konakladığı ve şehre hem özel hem de kamusal direkt hatlarla bağlı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Napoli'ye günlük ziyaretler, çeşitli Roma tur operatörleri ve Campania'nın başlıca tüm turistik tatil beldeleri tarafından gerçekleştirilir: Napoli en çok ziyaret edilen İtalya'daki belediyeler arasında on birinci ve Güney'de ise birinci sıradadır. Sektör sürekli büyüyor ve nispeten kısa bir sürede kendi seviyesindeki sanat şehirlerine ulaşma beklentisi bir kez daha bekleniyor; turizm giderek şehrin ekonomisi için belirleyici bir ağırlık üstleniyor, bu nedenle, örneğin Venedik veya Floransa'da olduğu gibi tarihi merkez'in soylulaştırılması riski artık yüksektir
İtalya Gezilecek Yerler
Listemizin ilk sırasında;
1- Duomo
Milano’yu Milano yapan mekanlardan biri de Duomo. İtalya’dan bulunan en büyük katedral olan bu görkemli eserin yapımı tam 500 yıl sürmüş. Duomo, aynı zamanda bu alandaki meydanın da adı.
Katedralde, ziyaretçileri Rönesans döneminin ünlü eserleri ve her kilisede rastlanan mum dikme alanları karşılıyor. Kimilerinin, iyi şans getirmesi için de mekanın bronz kapısını ellediklerini not düşelim.
2- Kolezyum ( Amfi Tiyatro)
Roma’ya adım attığınız an, gitmeyi düşündüğünüz ilk yer Kolezyum olmalı; oteliniz bile değil! Kolezyum, M.S. 80 yılında gladyatörlerin dövüşmesi için yapılan, Antik Roma’nın en büyük amfi tiyatrosu. Roma’nın tam göbeğinde yer alan bu 50.000 kişi kapasiteli ihtişamlı mekan, şimdilerde gladyatör savaşçılarını değil, sizleri bekliyor. 🙂
3- Borghese Müzesi
Roma’nın en önemli sanat merkezlerinden biri olarak gösterilen Borghese Galerisi; resim, heykel ve antika koleksiyonlarıyla tüm dünyadan sanatseverleri bünyesinde ağırlıyor. Flaminio Ponzio tarafından tasarlanan müze binasının muhteşem görüntüsü ise göz dolduran güzellikte. Barocci’den tutun da Bernini’nin ve hatta Titan gibi sanatçıların dünyaca ünlü tablolarına ulaşabileceğiniz müze, şehirde mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri.
4- Vittorio Emanuele II Abides
Roma’nın en ünlü yapılarından biri de Vittorio Emanuele Abidesi.. 1885 yılında Giuseppe Sacconi tarafından yaptırılan yapı, İtalya Kralı II. Vittorio Emanuele’yi onurlandırmak yaptırılmış görkemli bir bina… Saf mermerden yaptırılan yapının ihtişamlı merdivenleri ve heykelleri ise dudak uçuklatan cinsten. Yapının hemen girişinde ise pek çok sanatsal koleksiyonunu gezebileceğiniz küçük bir müze yer alıyor. Ziyaret etmenizi tavsiye ederiz!
5- Caracalla Hamamı
Antik Roma döneminde hamam kültürüne oldukça önem verilirdi. Banyo ve tuvalet ihtiyaçları için bölge hamamları açılır ve bu noktalar, halk tarafından toplu şekilde kullanılırdı. Hamamların içerisinde spor salonundan tutun da sauna, spa ve havuz gibi bölümlere yer verilir, halkın toplanma noktalarından biri olarak kabul edilirmiş. O dönemden günümüze kadar gelen Roma’nın en zengin kaplıca kompleksi ise Caracalla Hamamı…. 1600 kişilik kapasitesiyle şehrin en önemli toplantı merkezlerinden biri olan hamamın, M.S 212 yılında yaptırıldığı ve toplamda 300 yıl hizmet verdiği ise verebileceğimiz bilgiler arasında.
6- Mole Antonelliana Kulesi
Şehrin simgesi olmuş, 167 m uzunluğundaki kule, sinagog olarak inşa edilmiş ama hiç bu amaçla kullanılmamış. İtalya’nın Eiffel Kulesi diyebileceğimiz kule, neo-klasik tarzda 1888 yılında yapılmış ve tüm cazibesiyle şehrin ortasında yükseliyor.
7- Alberobello
İtalya’nın Harran’ı diyebileceğimiz Alberobello, meşhur trulli evleri’nin en yoğun olarak görüldüğü noktalardan biri. Şehir, tarihi dokusu sayesinde 1996 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.
8- Superga Katedrali
18.yy Barok stilindeki katedralde, Savoy Hanedanlığı’nın mezarları var. Bir tepe üzerinde yapılmış oldukça yüksek yapı tüm şehri önünüze seriyor.
9- Villa San Michele
Villa San Michele, Capri’nin büyüsüne kapılmış ve ömrünün 56 yılını bu adada geçirmiş olan Axel Muthe’nin inşa ettirdiği görkemli bir yapıdır. Anacapri’de inşa ettiği evinin Yunan tapınaklarına benzemesini isteyen Munthe, evinin içerisini büstler, sfenksler ve sütunlarla süslemiştir. Günümüzde müze olarak kullanılan bu eve 8 Euro karşılığında girip, muhteşem Capri manzarasını izleyebilirsiniz.
10- Dört Nehir Çeşmesi
Şehrin en hareketli meydanlarından biri olan Navona Meydanı’nda yer ala Dört Nehir Çeşmesi, Bernini tarafından tasarlanmış meydanın en ünlü çeşmesidir. 1651 yılında Papa Innocent X anısına yaptırılan çeşmede yer alan dört tanrı tasviri birer mimarlık harikası olarak gösterilir.
Çeşmenin tasarımı ise bir yarışma sonucu seçilmiş. Dört kıt’ada dört nehrin tanrılarının tasvir edildiği anıt çeşmedeki nehirler ise Afrika’daki Nil, Asya’daki Ganj, Avrupa’daki Tuna ve Amerika’daki Plata nehirleridir.
11- Capitol Tepesi
Roma’da mutlaka görmeniz gereken yerlerden bir diğeri de Capitol Tepesi… Şehrin en ünlü yedi tepesinden en yükseği olan bu tepe, 16. Yüzyıldan günümüze kadar gelmiş. Capitol de birden fazla tarihi kalıntı ve Orta Çağ esintilerini görebilmeniz mümkün..
Dönemin ünlü mimari Michelangelo tarafından yeniden düzenlenen alan, günümüzde turistlerin akın ettiği merkezlerden biri. 🙂
12- St. John Lateran Bazilikası
Roma Katolik kiliselerinin ana merkezi olarak gösterilen St. John Lateran Bazilikası, 4. Yüzyılın başlarında Laterani ailesi tarafından yaptırılan dini bir yapı.Tarih boyunca pek çok olaya şahitlik eden bazilika, 897 yılında pek çok yangın ve depremle karşılaşmış ancak birkaç restorasyon çalışmasına rağmen orijinal halini korumaya devam etmiştir.
1870 yılına kadar İtalya’da yaşayan papaların hükümdarları kutsadığı bazilika, günümüzde şehrin en çok ziyaret edilen gezi noktaları arasında yer alıyor.
13- Pisa Kulesi
Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır.
Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır.
14- Opera Del Duomo Müzesi
Pisa’nın sanata verdiği önemi en net şekilde görebileceğiniz Opera Del Duomo Müzesi, 1986 yılından beri hizmet veren şehrin etkileyici sanat merkezlerinden biri.
Orta Çağ’dan kalma heykelleri gözlemleyebileceğiniz müzede, 19. yüzyılın başından itibaren bir dizi restorasyon çalışmasından geçen müzenin yer aldığı tarihi binanın, ihtişamlı mimarisi de görenleri kendine hayran bırakmaktadır.
15- Santa Maria della Grazie Kilisesi
Milano’ya gelip de, bu kiliseyi gezmemek olmaz. Leonardo da Vinci’nin ünlü “Son Akşam Yemeği” eseri bu kilisede bulunuyor. Bu şahaserin hikayesini de kısaca özetleyelim: 15. yüzyılda yapılan eser, Hz. İsa’nın havarileriyle birlikte yediği son akşam yemeğini anlatıyor.
Santa Maria della Grazie Kilisesi, Milano’ya gelen tüm turistlerin ilk durak noktalarından birini oluşturuyor. Bu yüzden siz siz olun, biletinizi önceden ayarlayın. Son dakikada, kapının önünde kalmayın!
16- Trevi Çeşmesi
Kolezyum’un ardından rotanız tabii ki Aşıklar Çeşmesi olmalı. Asıl adıyla Trevi Çeşmesi’ne giderek, arkanız dönük bir şekilde, omuzlarınızın üzerinden para atabilirseniz, Roma’ya tekrar geleceksiniz demektir!
Burada toplanan paralar, yardım kuruluşlarına bağışlanıyor. 1762 yılında inşa edilen bu çeşme, Barok tarzıyla görenleri kendine hayran bırakıyor.
17- Pantheon Tapınağı
Yolumuz Roma tarihine düşmüşken, Pantheon’u görmemek ayıp olur. Dünyanın en iyi korunmuş antik yapılarından olan Pantheon, dünyanın ilk kubbe şeklindeki tavanına sahip.
Bu muhteşem yapıyı görünce, M.S. 126 yılında inşa edildiğine inanmakta güçlük çekeceksiniz! 🙂
18- Navigli
Eğer tam bir sanat meraklısıysanız, hazır buralara gelmişken biraz da alışveriş yapmak istiyorsanız, Navigli tam size göre. Sevimli antikacılar, sanat galerileri ve ikinci el dükkanları ile bu sevimli mahalleye tekrar tekrar gitmek isteyeceksiniz.
Galerilerden bahsettiysek de, bu bölgeyi sakin sessiz bir yer sanmayın. Navigli, dinamik sosyal yaşantısı ve eğlence dolu gece hayatıyla, son zamanlardaki en popüler yerlerden biri.
19- Putti Çeşmesi
Putti Çeşmesi, Pisa Kulesi’nin hemen önünde yer alan şehrin tarihi çeşmelerinden biridir. Çocuk melekler olarak tasvir edilen üç çocuk heykelinin yer aldığı anıt çeşme, sanat severlerin dikkatle incelediği şehrin en önemli heykel çalışmalarından biri olarak kabul edilir.
20- Museo del Novecento
20. yüzyıl zamanlarına ait 4 binin üzerinde eser bu müzede sergileniyor. Sergilerin yanı sıra İtalyan kültürünü anlatan, tanıtan, araştırmaya sevk eden çalışmalar yapılıyor. Haftanın her günü ziyaret edebileceğiniz müzede rehberli turlar tercih edebilirsiniz.
21- La Scala
Sanattan bahsetmişken, dünyanın en büyük opera binalarından birisi olan La Scala’yı es geçmemek büyük bir ayıp olur. 1778 yılından beri hizmet veren bu devasa binada, birçok ünlü opera eserini izleyebilirsiniz. Yine de işinizi garantiye alın ve yerinizi şimdiden ayırtın deriz.
22- Vatikan Müzeleri
Dünyanın en büyük müzelerinden biri olarak gösterilen Vatikan Müzeleri, şehrin Roma Katolik kilisesi tarafından Rönesans döneminde inşa edilmiş dikkat çeken yapılardan biridir.
Dünyanın en ünlü heykellerine ev sahipliği yapan müzede toplamda 53 galeri yer almakta; Carla Carra ve Giorgio de Chirico gibi modern sanatçıların din temalı resimlerini ve heykel çalışmalarını da görebilmeniz mümkün.
23- Galleria Vittorio Emanuele II
Gerçek bir alışveriş tutkunuysanız, bu adı daha önce mutlaka duymuşsunuzdur. Galleria Vittorio Emanuele II, 1877 yılından beri hizmet veren, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri. İçerisinde yok yok; Lüks mağazalar, gurme restoranlar, devasa cam bir kubbe ve görkemli bir mimari. Bu adın moda dünyasındaki önemine dair kısa bir not düşelim. Prada’nın 1913 yılında açılan ilk mağazası da bu heybetli alışveriş merkezinde bulunuyor. Tüm moda severler buraya!
24- Como Gölü
Tarihi hikâyesi ve doğal örtüsü sayesinde dünyaca bilinen bir göldür. Como’nun geçmişi buzul çağlarına kadar uzanıyor. Göl etrafında konumlanan kaleler, evler, ormanlar ve nehirler turistlere çeşitli alternatifler sunuyor. İsterseniz tek günde gezebilir veya konaklayıp, gezeceğiniz yerleri yavaş yavaş keşfedebilirsiniz.
25- Roma Forumu
Sırada Roma Forumu var. Eski Roma’da festivallerin düzenlenip kutlamaların yapıldığı ve ticaretin merkezi olan bu forum, tapınaklarıyla sizi bekliyor. Titus Kemeri, Antonius ve Faustina Tapınağı, Septimius Severus Kemeri ve Satürn Tapınağı ile büyülenmeye hazır olun. 🙂 Roma gezilecek yerler hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
26- İspanyol Merdivenleri
Bu ünlü İspanyol Merdivenleri, adını hemen aşağısında yer alan İspanya Meydanı ve İspanya Büyükelçiliği’nden alıyor. Eğer Roma’ya gitmişseniz, turist kontenjanından yerinizi alın ve bu merdivenleri mutlaka görün. Hatta oturun ve bir bardak İtalyan kahvesi için.. 🙂
27- Cenova Kraliyet Sarayı
Şehrin en ilgi çekici noktaları arasında ilk olarak ‘’Cenova Kraliyet Sarayı ‘’ yer alıyor. 1643-1655 yılları arasında yapılmış olan saray, UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınmıştır. Balbi Caddesi’nde bulunan yapının zaman içerisinde değişikliklere uğradığı görülse de hala birçok bölümü orijinalliğini korumaktadır.
18.yüzyıldan kalma bu şato içerisinde Aynalar Galerisi,Valerio Castello Salonu, Şapel Galerisi’ni ziyaret ederek şık tasarıma sahip birbirinden güzel eserleri görebilirsiniz.
28- Bocca della Verità
Santa Maria Cosmedin Kilisesi’nde yer alan Bocca della Verita, mermer üzerine insan yüzü şeklinde yapılmış bir kabartma. Hakkında pek çok rivayet olan parçaya ismini veren Bocca, halk tarafından Tiber Nehri’nin antik dönem tanrısı olarak söylenir. Kabartma hakkındaki hikayelerden biri ise bir yalan dedektörü görevi görmesi. 🙂
Söylenenlere göre Orta Çağ’dan kalma kabartmaya elini sokan birisi yalan söylediği taktirde eli ısırılırmış. Efsane, kocasını aldatan Romalı bir imparatoriçenin kabartmanın ağzını kullanarak kocasını kandırmasıyla başlar ve günümüze kadar gelir.
Bu efsaneyi bilen herkes ‘’Gerçeğin Ağzı’’ olarak bilinen bu kabartmayı ziyaret etmeye gelir. 🙂
29- İki Kule
Bologna’ya Orta Çağ’ın Manhattan’ı denirse Torri degli Asinelli e Garisenda kesinlikle ikiz kuleler olur. Kentin girişinde, kritik bir konumda yükselen kuleler, o tarihlerde askeri işlev görüyordu.
11. yüzyılda inşa edilen Asinelli Kulesi yaklaşık 100 metredir ve Bologna’daki en yüksek kuledir. En tepeye ulaşmak için 498 merdiven çıkmalınız. Böylece şehrin sokakların, tepelerini, anıtlarını kolayca seçebilirsiniz. Ayrıca bu kulede birçok bilimsel gözlem de yapılmıştır.
30- Tiber Nehri
İtalya’nın en büyük üçüncü nehri konumundaki Tiber Nehri, Roma’nın simgesi haline gelmiş akarsulardan biri. Hakkında pek çok efsanenin konuşulduğu nehrin tanrısı olarak ”Tiber’in Cornucopia” gösterilmiş.
Nehir kenarında yer alan şehir parkında, nehre karşı keyifli bir yürüyüş yapabilir, muhteşem fotoğraflar çekilebilir, eğlenceli bir piknik molası verebilirsiniz.
31- Roma Yeraltı Mezarları
Erken Hristiyan sanatının örneklerini görebileceğiniz Roma Mezarları, M.S 2. Yüzyıldan itibaren şehirde kaybedilen önemli isimlerin naaşlarının yer aldığı bir mezarlıktır. Yer altında bulunan mezarlar, sanat tarihi içinde oldukça önemli örnekler sunmakta, turistlerin ilgisini büyük ölçüde çekmektedir. Fresk ve heykeller ile de karşılaşacağınız mezarlık, Roma’nın en ilgi çekici ziyaret noktalarından biri.
32- Navona Sarayı
Biraz mola vermek, şirin bir kafede oturmak ya da leziz İtalyan mutfağında makarnalara gömülmek istiyorsanız, istikamet Piazza Navona. Üç çeşmenin yer aldığı bu tarihi meydanda, en ünlü çeşme Bernini’ye ait olan, “Dört Nehir Çeşmesi”. Ayrıca bu ünlü meydanda, sokak sanatçılarına resminizi çizdirebilirsiniz.
33- Porto Istana Plajı
Adanın ulaşımı kolay plajlarından Porto Istana Plajı, tertemiz denizi ve yumuşacık kumlarıyla gözlerden uzak bir tatil düşleyenler için harika bir adres… Küçük kafe ve büfelerin yer aldığı plajda alkollü alkolsüz içeceklerin tadına bakabilir, aperatif yiyecekler ile karnınızı doyurabilirsiniz. Bölgeye ailecek seyahat edenlerin ilk tercihi olan Porto Istana‘da, çocuklu aileler ile sıklıkla karşılaşabilirsiniz.
34- Mavi Mağara
Capri’nin en turistik noktalarından olan Mavi Mağara, uzun yıllar boyunca Romalılar tarafından banyo olarak kullanılmış, görselliğiyle büyüleyen bir mağaradır.
60 metre uzunluğunda, 25 metre genişliğinde olan mağaranın içerisine giren güneş ışıklarıyla beraber mağara duvarları mavi renge bürünmektedir. Mağaranın içerisine girmek istiyorsanız düzenlenen turlara katılıp küçük kayıklarla mağaraya giriş yapabiliyorsunuz.
Kimi zaman gelgitler sebebiyle mağaraya girişiniz oldukça tehlikeli bir hal alabilir. Bu tür durumlarda can güvenliğinizi tehlikeye atmamanızı ve rehberler olmadan mağara içerisine girmeye çalışmamanızı öneriyoruz.
35- Augustus Bahçeleri
20.yüzyılda Freidrich Afred Krupp tarafından Capri’de inşa ettirilmiş olan bahçeler önceleri Krupp Bahçeleri olarak anılıyordu. Capri’nin zengin bitki örtüsünü ve canlı çeşitliliğin görebileceğiniz Augustus Bahçeleri, birbirinden güzel süs bitkilerine ev sahipliği yapmaktadır. Adanın yüksek noktalarından birine kurulmuş olan bahçelerden muhteşem Capri manzarasını, mis gibi kokan çiçekler arasında izleyebilirsiniz.
36- Bologna Arkeoloji Müzesi
Şehrin kalbinde bulunan güzel bir müze olan arkeoloji müzesi, çağlar boyunca şehrin tarihine muhteşem bir bakış açısı sunar. Piazza Maggiore’de bulunan müzeye kolayca ulaşabiliyorsunuz. Çok sayıda koleksiyon 9 bölüme ayrılmış. Tarih Öncesi, Etrüsk, Kelt, Yunan, Roma, Mısır ve Nümizmatik bunlardan bazılarıdır. Koleksiyon geniş olduğu için saatlerce eserleri dolaşabilirsiniz.
37- Nettuna Çeşmesi
Piazza Maggiore’deki büyük heykeli (çeşme) fark etmemek imkansız! Giambologna olarak da bilinen Jean de Boulone tarafından tasarlanan çeşme, zahmetlerle yapılmış. Sanatçı bu eserinde Lord Neptune’ün bronz figürünü 4 kıtanın nehrini temsil eden meleklerle görüntülemiş. Bunlar; Amazon, Dandu, Nil ve Ganj’dır.
Çeşme bir zamanlar Neptün gibi iktidardaki Papa’nın gücünü de ima etti. Şehirde yüzlerce çeşme olmasına rağmen turistlerin en çok ilgi gösterdiği yer burasıdır. Jean de Boulone’un tasarımına dikkatli bakacak olursanız Maserati’nin logosuna da ilham verdiğini anlayacaksınız.
38- Galleria Umberto I
1891 yılında yapımı tamamlanan alışveriş merkezi hac şeklindeki mimari tasarımı ve tamamen camdan yapılmış olan kubbesiyle ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Birçok cafe ve mağazanın bulunduğu Galleria Umberto I mozaiklerle kaplı olan zeminiyle de oldukça özel bir yer olduğunu bizlere hissettiriyor.
39- Traianus Sütunu
Roma’nın en ünlü sütunu denince akla Traianus Sütunu geliyor.. İmparator Traianus tarafından MS. 113 yılında Romanya’ya yapılan seferlerin zaferle sonuçlanmasının anısına yaptırılan sütun, 40 metre yüksekliğindeki dev bir yapı..
Sütunun bir diğer önemli özelliği ise Traianus’un ölümünün ardından kendisinin ve eşinin küllerinin sütunun içinde yer alan oyuk kaidesinin içine eklenmesidir. Birkaç restoreden geçtikten sonra orijinal halini korusa da sütunun tepesinde yer alan Trainus heykeli, Aziz Petrus’un heykeli ile değiştirilmiş, onun dışında sütun üzerinde yer alan savaş sahnelerini anlatan kabartmalar aynı kalmıştır.
40- Piazza del Plebiscito
Napoli tarihi bölgelere sahip olduğu kadar modern alanlara da sahip bir şehir. Piazza del Plebiscito da Napoli’nin birçok konser verilen oldukça etkileyici yeni nesil meydanlarının başında geliyor.
41- Petruzelli Theate
İtalya’nın geneline bakacak olursak, ülke çapında en büyük dördüncü tiyatrodur. Tiyatro, ünlü Raffaele Armenise tarafından boyanan iç kısımlarla 1903’de yapılmış. Ne yazık ki 1991’de kundaklama sonucu alev alarak tamamen kül oldu.
2006’da yeniden inşa edilen tiyatro, açılışını 2009 yılında Beethoven Dokuzuncu Senfoni performansıyla yaptı. Yaklaşık 8 yıl içinde birçok etkileyici performans sergilendi.
42- Sistina Şapeli
Vatikan’da yer alan Sistine Şapeli, Papa’nın yaşadığı Apostol Sarayı’nda 1483 yılından beri varlığını koruyor. Günümüzde Hristiyanlık için önem arz eden şapel bir yanda da Papa’nın etkinliklerine ev sahipliği yapıyor. Bir dizi restore çalışmasından geçse de şapelin tavanı dönemin en önemli ressamı Michelangelo tarafından yapılan ”Son Hüküm”portresi ile çevrili…
Musa’nın Hayatı ve İsa’nın hayatını anlatan fresklerle süslü şapelin bu bölümü ise Sandro Botticelli, Pietro Perugino, Pinturicchio, Domenico Ghirlandaio ve Cosimo Roselli gibi Rönesans ressamları tarafından yapılmış.
43- Kutsal Melek Kalesi
Roma’da yer alan kaleler arasında en önemlilerinden biri olan Kutsal Melek Kalesi, köklü bir tarihe sahip. Başlangıçta Roma İmparatoru Hadrian tarafından ailesi ve kendisi için bir tür türbe olarak kullanılan müze, daha sonra papazlar için dini bir yapı haline geldi.
Günümüzde ise bir zamanlar Roma’nın en uzun binası olan bu yapı, müze olarak hizmet veriyor. İçerisinde Roma İmparatoru Hadrian’ın mezarı ve başka önemli isimlere ait mezarlar da yer alıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder